Bukalemun Nedir, Hakkında Bilgiler, Bukalemun Hızları, Neler yapabilirler? Bukalemun Avlanması

Bukalemun Hakkında Bilgiler. Bukalemun Hızları, Neler yapabilirler? Bukalemun Avlanmaları.

Bukalemunlar inanılmaz hayvanlardır. Bu yaratıkların görme, cilt yapısı ve av ilkesi tüm bunlar benzersizdir. Bukalemun bakış olarak biraz garip, komik görünüyorlar.
Fakat doğada tehlikeli bir katildir, oldukça sessiz ve doğrudur. bukalemun sadece nispeten küçük böceklerde avlanır ve yutulur.
Bir bukalemun av gördükten hemen sonra, dilinin aşağıda ele bu yapışkanlık nedeni sonunda uzun ve çok yapışkan yayar. Bukalemunun özellikle dili, vücudun en gelişmiş organlarından birtanesidir. Eğer onun beşinci dayanak noktasını sayarsanız.
Bu karalenon, dilin yardımıyla hayvanın ağırlığının üçte birinde av alabilir veya yutabilir. Ve tüm bunlar vücudun en ufak hareketi olmaksızın yalnızca dille yapar.

Şöyle ki tam olarak bukalemun kurbanını nasıl yakaladığı yıllarca gizemli kaldı. Hayvanın bu mesafelere 2 saniyenin bir kesitinde iki vücut boyu böyle bir hızlı dil attığı bile anlamak zordur.
Kurbanını yakalanma biçimi ve bukalemun ağzına geri döndürülmesi daha da zor bir sorudur. Sessiz avının başarısının nedeni bukalemun dilinin yapışkanlığıdır.

Dilinin bu özellikte olmasının nedeni ise, bukalemun tükürüğünün viskozitesinden olmasından kaynaklanmaktadır .
İnsan tükürüğünden 400 kat daha fazla viskozdur. Belirli koşullar altında bu madde, sıvı halde değil, elastik bir katı madde olarak bilinir.
Dil yakalama mekanizmasını anlamak için bir anahtardır.

Salyası dilin özel bezleri tarafından çok az miktarda üretilir. Bilim adamları bu zorluklara rağmen bu sıvının viskozitesini ölçmeyi başardılar.
Yem yardımıyla bukalemun dili atmaya ve mikroskop slaydına basmayı başardı. Salya camda göründü. Bundan sonra deneyin ikinci aşaması (viskozite ölçümü) hemen başladı.
 Bilim adamları viskozitesi bilinen bir kontrol sıvısı ile ikinci bir cam kullandılar. Bundan sonra, birinci ve ikinci sıvılar küçük metal topları almaya başladı.
Cam belirli bir açıyla eğildi.
Topun aşağıya inmediği, ancak test sıvısında kaldığı maksimum eğim açısı, bu sıvının viskozitesinin ölçülmesini imkan sağladı.

Birden, tükürük yüksek viskoziteli kurban viskoz yapışma boyunca bir bukalemun dil yapıştırılır bahsedilen sağlar. Çalışma lideri Dammon Pascal (Paskal Damman) söyler.
Ancak bu değeri bilmek bile viskoz yapışmanın gücünü belirlemek için yeterli değil. Yapışma mukavemetini ölçmek için geri çekilme fazının dinamik bir modeli kullandık.

Bilim adamları, böcekleri dile vurduğunda dilin genişlediğini ve kurbanla temas alanının arttığını bulmayı başardı. Böylece, böceklerin dil yüzeyine yapışması önemli derecede artar.
Dilin çabucak geri gelmesine rağmen debriyaj kuvveti, kurbanının "yere düşmesini" önlemek için yeterlidir. Bilim adamı, "Yapışkan yapışma çok büyük bir kurbanı bile tutmanın etkili bir yoldur" diyor. Yapışkan sıvı, yalnızca dil çıkışı sırasında üretilir.

Bukalemun tükürüğünün viskozitesinin ölçülmesi, bukalemun dilin ucuna nasıl av kazandığına dair varsayımlardan birini doğruladı.
Geri Geçen yüzyılın 50'li kurban sadece bukalemun dilinin ucuna bazı yapışkan maddeye sopa tutulmasına göre, "yapışma teorisini" oluşturuldu. Bu varsayım sadece bir bukalemun yenmeyen nesnenin pençesinden atabilir düşünüyor, savunulamaz olarak reddedilir sonra sonra tükürük suçlu değildir.
Teyit, dilden sorumlu hayvan sinirlerinin engellenmesi ile bir deneme yapan bilim adamlarından geldi.
Dilin ucunu kontrol eden sinir kanallarını bloke ettikten sonra, bukalemun kurbanlarını yakalayamadığını kanıtladı. Evet, dil dışarı atıldı, ancak av da ona yapışmadı.

Şimdi, 50'lerde bukalemun hakkında yazan bilim insanlarının haklı oldukları ortaya çıktı. İlginç bir şey daha var. Geniş bukalemunlar dilin çıkardığı zaman kupaya benzer şekilde belli bir şekle sahip olması nedeniyle bukalemuneleri (çıkarma çok güçlü ise) kolayca serbest bırakabilir.
Buna "emici fincan" deniyordu. Küçük böcekler, yakalandıklarında kendilerini "bardakta" bulurlar. Ancak büyük ölçekli üretim kısmen dil tarafından karşılanmaktadır.

İki kas bukalemun hyoid kemiğinin her iki tarafında çalışırken dil dışarı atılır. Spiral bir kaydırma şeklinde döner.

Bukalemunlar Ne kadar hızlıdır?

Çeşitli türlerin avlanmasının etkinliği konusunda en ölümcül avcılar, Rhampholeon spinosus türündeki bukalemunlardır.
Vücutlarının büyüklüğü yalnızca 4 santimetredir ancak dil hayvan vücudunun 2,5 katı uzunluğunda dışarı atılır. Aynı zamanda dil, 100 saniyede bir hız kazanıyor.

Hollandalı iki araştırmacı; Leiden Üniversitesi’nden Jurriaan de Groot ve Wageningen Üniversitesi’nden Johan van Leeuwen, bukalemun dilinin avı yakalama sırasında nasıl çalıştığını anlayabilmek için saniyede tam 500 kare yakalayan, hızlandırılmış x-ışını filmi çektiler. Filmler, bukalemun dilinin ucunun 50 g’de (g= yer çekimi sabiti) hızlandığını ortaya çıkardılar. Bu hızlanma ise, bir jet uçağının erişebileceği hızlanmadan beş kat daha fazladır.

Dil dokularını ayrıştıran araştırmacılar, hızlandırıcı kasın tüm bu işi yapmada gerekli kuvveti tek başına üretebilmenin yanına yaklaşamayacağını hesapladılar. Araştırmacılar bukalemun dillerini incelemeye aldılar ve hızlandırıcı kasla dil kemiği arasında, varlıkları bugüne kadar bilinmeyen en az 10 kaygan kılıf olduğunu keşfettiler. Dil kemiğine, bukalemunun ağzına en yakın uç noktada bağlanmış olan kılıfların, spiral olarak sarılmış protein iplikçikler içerdiği anlaşıldı. Bu iplikçikler hızlandırıcı kas kasıldığında, sıkışıp şekil değiştiriyor ve gerilmiş bir lastik bant gibi enerji depoluyor. Bunlar, gerilmiş ve uzamış kılıflar dil kemiğinin yuvarlak ucuna eriştiğinde, bulundukları yerden eş zamanlı olarak kayıyor, kuvvetle sıkışıyorlar ve dili itiyorlar. İplikçikler dil kemiğinden kayar kaymaz, kılıflar bir teleskobun tüpleri gibi birbirlerinden ayrılıyorlar ve böylece dil maksimum uzunluğuna erişiyor. Van Leeuwen, dilin “teleskobik bir mancınık gibi” çalıştığını söylüyor.

Bu mancınığın son derece çarpıcı bir özelliği daha vardır. Dilin ucu, ava çarpma anında bir vakum şeklini alıyor. Bu fırlatmada dil, ağız içindeki dinlenme konumuna göre 6; bukalemunun bedenine göre 2 kat daha fazla uzayabiliyor.

Az etkili avcılar Brookesia superciliaris, Rieppeleon brevicaudatus ve Trioceros hoehnelii'dir. Vücudundan iki kat daha uzun bir dilleri var. Ve kurban için en az ölümcül dev bukalemun Furcifer oustaleti, 60 santimetre veya daha büyük bir büyüme görülmektedir.

Uzmanlara göre, bukalemunların küçük türlerinin dilinin dökümünün doğruluğu yüksek enerji maliyetleri ile açıklanmaktadır. Küçük bir bukalemun özlüyorsa, bir sonraki saldırı için güç kazanması gerekecektir. Fakat büyük bukalemun ikinci atış için yeterli enerjiye sahiptir.

Peki Bukalemunlar neler yapabilir?

Elbetteki renk ve vücut şeklini değiştirir. Bunu yapmaları, kurbanları için hayatı daha da ölümcül hale getirir. Renklenmeyi değiştirme kabiliyeti bukalemun derisinin yapısıyla ilişkilidir. Cildin dış tabakasında çok sayıda hücre yerleştirilir.
Bu hücreler, siyah, koyu kahverengi, kırmızımsı ve sarı olmak üzere çeşitli renklerde pigment taneleri içerir. Bu renklerin kombinasyonu, bukalemunun cildi farklı tonlarda renklendirmesini imkan sağlar.

Kromatofor'a ek olarak, bukalemunların ışığı yansıtabilen ve kıran kristaller içeren özel hücreler vardır . Ve bukalemun en derin subkütan tabakasında, bilim adamları hayvana kızıl ötesi ışınımı yansıtmasına yardımcı olan kristaller keşfettiler.
Bu hücreler sayesinde, bukalemun kızılötesi ışınımı yansıtarak vücut sıcaklığını ısıda tutabilir.

Hayvan vücudun rengini siyahtan beyaza hızla değiştirebilir. Bunun yanı sıra, bütün cildin rengi değişebilir.

Boyama, dış ortam ve hayvan vücudunun durumu da dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin etkisi altındadır. Bazı Bukalemunlar, cilt rengini gizlemek için değil, kendi türünün temsilcileri ile iletişim kurmak için değiştirirler.